Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar geçtiğimiz gün gerçekleştirdiği Bartın ziyaretinde Bartın Valiliğini ziyaret etti.

Valilik Binası önünde Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan ve il protokol üyeleri tarafından karşılanan ve Polis Tören Mangası'nı selamladıktan sonra Valilik Şeref Defteri’ni imzalayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ardından Valilik Makamı'nda Vali Arslan ve beraberindeki heyet ile bir görüşme gerçekleştirdi.

 KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ilimizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Vali Arslan, nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkürlerini iletti.

Bartın Şehitliği’ni ziyaret etti 

Ziyaret sonrasında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan ve beraberindeki heyet ile birlikte şehitlik ziyaretinde bulundu. Kuran-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesinin ardından protokol üyeleriyle birlikte aziz şehitlerimizin kabirlerine çiçek bırakan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, tüm şehitlerimiz ile ahirete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle andı.

İş dünyası ile buluştu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan ve il protokol üyeleri ile birlikte iş insanları ve sektör temsilcileriyle bir araya geldi.

Oda başkanları atılacak adımları değerlendirdi

Lobin International Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Ustaoğlu’nun açılış konuşmasından sonra kürsüye gelen Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz yaptıkları konuşmalarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Bartın arasındaki ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi için atılacak adımları ve potansiyel fırsatları değerlendirdiler.

“Bartın iş dünyası üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirecek”

AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz tarafından Bartın’ın tarihi, kültürel ve ekonomik durumu ile ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkilerden bahsedilmesinin ardından bir konuşma yapan Vali Arslan, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin etle tırnak gibi birbirinden ayrılmaz iki unsur olduğunu, bugün sadece ekonomik ilişkileri geliştirmekle kalmayıp aynı zamanda dostluk ve kardeşlik bağlarını da pekiştireceğimizi vurgulayarak, kaderi ve ufku bir olan iki devlet arasındaki ekonomi ilişkisinin daha da gelişmesi için Bartın iş dünyasının üzerine düşen her görevi layıkıyla yerine getireceğine inandığını belirtti.

Tatar’dan Bartın halkına ve iş dünyasına teşekkür

Kıbrıs’ta Türk varlığının 1571 yılından beridir devam ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu, 15 Kasım 1983 tarihinde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 50 yıldan beri barış, huzur ve güven olduğunu belirten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise gösterilen ilgi ve yakınlık için Bartın halkına ve iş insanlarına teşekkür etti.

Buluşmaya iş dünyası yoğun ilgi gösterdi

Riverside Otel’de düzenlenen programda, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık, Meclis Başkanı Hüseyin Çalıkoğlu, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı S.Cem Yıldız, Sayman Üye Hasan Ufuk, Yönetim Kurulu Üyesi Sertaç Şimşek, Meclis Üyeleri ve Meslek Komite Üyeleri ile çok sayıda oda üyesi karşıladı. Bartın Valiliği, Bartın TSO, Lobin International ve MÜSİAD işbirliğinde düzenlenen, iki bölge arasında işbirliğinin geliştirilmesi ve iş dünyası fırsatları konulu programda, Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Vali Yardımcıları, il protokolü, Meslek Oda Başkanları, STK temsilcileri ile çok sayıda davetli yer aldı.

“Egemenliğimizin kabul edilmesini talep ediyoruz”

Programda konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet olduğuna işaret ederek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, Kıbrıslı Türklerin devletidir ve bu devlet şaka olsun diye kurulmamış. Bu devlet Kıbrıs Türklerinin bağımsızlığının, özgürlüğünün, hürriyetinin ifadesi olup Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınmakta ve Türk Devletleri Teşkilatı içerisinde de gözlemci üye. Dolayısıyla aşama aşama varlığımızın daha da fazla kabul edilmesiyle bu gerçeğin değişmeyeceği mesajı fevkalade önemlidir. Önemli olan bunu sonuna kadar sürdürebilmektir. Müzakere masalarında sizleri farklı yerlere çekebilirler. Biz yine müzakere masasında olmadan esasında bir diplomasi sürecini sürdürmekteyiz. Müzakere masasına oturmak için egemenliğimizin kabul edilmesini talep ediyoruz. Bu da en doğal hakkımızdır." diye konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında”

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta Türk varlığının 1571 yılından beridir devam ettiğini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu ifade etti.

 Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’tan çekilmesinin ardından Kıbrıs Türkü’nün yıllarca özgürlük ve varoluş mücadelesi verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatıyla Mehmetçiklerin adaya gelmesi ve Mücahitlerle buluşmasıyla Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuştuğunu vurguladı.

 Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne alınmasının ardından federasyon temelinde varılacak antlaşmayla serbest dolaşım, yerleşim ve ticaret faaliyetlerinin gerçekleştirileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, AB içinde yer almayan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakları ve askeri varlığının ortadan kalkacağına dikkat çekti.

 Bu oyuna karşı gelmek için yeni bir milli siyaset belirlediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidiyle müzakerelere başlanacağını ve iki devletin işbirliğine dayalı bir çözüm modelini istediklerini kaydetti.

 Kıbrıs Türkü’nün 60 yıldır kendi yönetimi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yoluna devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, müktesep hakları, uluslararası antlaşmalardan ve tarihten kaynaklanan hakların yanında Türkiye’nin garantörlüğü ve söz sahibi olması vesilesiyle iki devletin işbirliğine dayalı bir çözüm siyaseti belirlediklerini kaydetti.

“Artık milli siyaset iki devletten geçmektedir”

Yeni siyasetle ilgili Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye hükümeti ve muhalefetine verilen destekten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Artık milli siyaset iki devletten geçmektedir. Aksi takdirde Kıbrıs’ta Türklüğün geleceği tehlikeye girer. Bu siyasetin, Türkiye’deki kurum ve kuruluşlar tarafından benimsenmesi önemlidir. 18 Temmuz 2024’te Türkiye Büyük Millet Meclisinde federasyon defterlerinin kapanması ve iki devletin işbirliğine dayalı bir çözüm siyaseti yürütülmesine yönelik oy birliğiyle alınan karar, milat niteliğindedir” dedi.

Yıllarca federasyon temelinde çözüm modeli üzerinde müzakereler yapıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar ancak müzakerelerde sonuç alınamadığını ve artık geleceğe bakılması gerektiğini kaydetti.Türk tarafının iyi niyetine karşılık Rum tarafının antlaşmayı red ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Dışişleri eski Bakanı Rolandis’in Rum tarafının 15 kez antlaşmayı ret ettiğini açıkladığını hatırlattı.

Rum tarafının, Türkiye’nin Kıbrıs meselesinden vazgeçeceğini, Adadan çekileceğini, Kıbrıs Türkü’nü yalnız bırakacağını ve ENOSİS’i gerçekleştireceğine inandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin hiçbir zaman Kıbrıs’tan vazgeçmediğini ve vazgeçmeyeceğini vurguladı.

 Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da yaşananların ortada olduğunu, enerji ve güvenlik konularında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin jeo politik ve jeo stratejik öneminin giderek arttığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin güvenliği ve bekası için kara parçası yanında Mavi Vatan ve Gök Vatan’da Kıbrıs’ın önemini aktardı.

“Geri adım atılması mümkün değil”

“Şehitler ve mücadeleler verildikten sonra geri adım atılması mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Devletler Teşkilatı’nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin desteğiyle yerini aldığını anlattı.

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’le yaptığı görüşmede Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığının vurgulandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk, demokrasi ve otorite olduğunun altının çizildiğini ifade etti.

Türkiye’nin yer almadığı Avrupa Birliği’ne tek taraflı olarak alınan Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ni arkasına alarak Kıbrıs’ın bir bütün olarak Avrupa Birliği toprağı olarak hareket ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, uluslararası antlaşmalarda yer alan ‘Türk-Yunan Dengesine’ dikkat çekti, Türkiye’nin Kıbrıs’ın garantör ülkesi olduğunu tarihten gelen bağlarının bulunmasından dolayı hak ve hukukunun gözardı edilemeyeceğini kaydetti.

 Kıbrıs Türkü’ne spor, direk uçuş ve ticarette ambargo uygulandığını ancak Türkiye’nin desteğiyle yola devam edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta dili, dini ve kültürüyle iki ayrı halk ve yönetim olduğunu vurguladı.

 Kıbrıs’ta 50 yıldan beridir barış, huzur ve güven olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ı farklı maceraya sürüklemenin anlamı olmadığını söyledi.

 Enerji, kültürel miras ve sağlık gibi birçok konuda iki devletin işbirliği yapabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu şekilde iki tarafın refahının artacağını ve Kıbrıs’ın müreffeh bir ada olabileceğini dile getirdi.

Tatar’dan davet 

Uluslararası camiayı sağduyuya davet eden Cumhurbaşkanı Tatar, federasyonu görüşmek yerine iki devletli çözümün görüşülmesi gerektiğini belirtti, müzakere masasından kaçmadıklarını vurguladı.

Karşı tarafın gerçekleri görmesi gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, müzakere masasına oturmak için ortak zeminin yaratılması açısından masaya eşit oturulup eşit kalkılması gerektiğine dikkat çekti.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın konuşmalarının ardından hediyelerin verilmesiyle devam eden program, dilek ve temenniler ile sona erdi.

Haber: Soner Boyacı-Nihal Karaman