Google+ Sayfamız Youtube Sayfamız Facebook Sayfamız
Bugun...
Başbakan Binali Yıldırım Bartınlılara Telekonferansla Seslendi

Yapılan mitinge Başbakan Binali Yıldırımın Katılımına hava muhalefeti engel oldu. Başbakan Yıldırım’ın uçağı sis nedeniyle Saltukova Havalimanına iniş yapamazken rotasını bir sonraki durak olan Sinop’a çevirdi. Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kişi Başbakan Binali Yıldırım’ın gelemeyecek olduğunu öğrense de meydanı terk etmeyerek beklemeye devam etti. Başbakan Binali Yıldırım ise Cumhuriyet Meydanı’nda Milletvekilleri tarafından yapılan konuşmalardan sonra, meydana telekonferans yöntemiyle bağlanarak Bartın halkına seslendi. Başbakan Yıldırım Bartınlılara yaptığı konuşmada Bartın’ın her zaman her şeyin en iyisine layık olduğunu belirterek Bartın’da dev yatırımlar gerçekleştirdiklerini ve gerçekleştirmeye de devam edeceklerini ifade ederek referandumda destek istedi.

Okunma: 5504

03.03.2017 19:15

Facebook'ta Paylaş

Bartın günlerdir Başbakan Binali Yıldırım’ın gerçekleştireceği mitinge hazırlanıyordu.

Başbakan Binali Yıldırım’ın Bartın’da gerçekleştireceği mitinge ise hava muhalefeti engel oldu. Başbakan Yıldırım’ın uçağı sis nedeniyle Saltukova Havalimanına iniş yapamazken rotasını bir sonraki durak olan Sinop’a çevirdi. Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kişi Başbakan Binali Yıldırım’ın gelemeyecek olduğunu öğrense de meydanı terk etmeyerek beklemeye devam etti. Başbakan Binali Yıldırım ise Cumhuriyet Meydanı’nda Milletvekilleri tarafından yapılan konuşmalardan sonra meydana telekonferans yöntemiyle bağlanarak Bartın halkına seslendi.

 

 Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde ilk olarak AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, Gençlik Kolları Başkanı Orhan Ağdacı, belediye başkanları ve bölge milletvekilleri sahneye çıkarak meydanda toplanan binlerce vatandaşı selamladı.

 

Daha sonra ise AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in gerçekleştirdiği konuşmalardan sonra telekonferans yöntemi ile Başbakan Binali Yıldırım Bartın’a canlı olarak bağlandı.

 

Manav Bartın halkına seslendi

AK Parti Bartın İl Başkanı Hüseyin Manav miting alanında yaptığı konuşmada Başbakan Binali Yıldırım’ın yoğun sis dolayısıyla Saltukova Havaalanına inemediğini belirterek şunları söyledi: “Amasra, Kurucaşile, Ulus, Kozcağız, Kumluca, Hasankadı, Abdipaşa, Arıt, Kızılkum ve Bartın’ın dört bir yanından gelerek bu alanı dolduran hemşehrilerimiz hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Bu soğuk havada güzel Bartın’ın güzel insanlarını burada görmek başta şahsım olmak üzere teşkilatımızı ve Bartın’a gelen misafirlerimizi onurlandırmıştır. Teşrifleriniz için teşekkür ediyoruz. Değerli kardeşlerim Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım bey Saltuokva Havalimanına inecekti ancak sis dolayısıyla bir saate kadar havalanının etrafından dolaşmalarına rağmen siste azalma olmadı. Kendilerini hakikaten riske de atarak Bartın halkı ile buluşmak istediler. Saltukoava’da çok ciddi bir sis var ve bu nedenle Sinop’a inmek zorunda kaldılar. Çok üzgünüz ancak çok kıymetli Bartınlıların burada kendilerini beklediğini biliyorlar. Bartın büyük Türkiye’nin inşası için, geleceğimiz için, artık hükümet ve cumhurbaşkanlığı seçim krizlerinin yaşanmaması içine evet demeye hazır olduğunu burada gösterdi.”dedi.

 

Tunç, “Yeni Türkiye için bir araya geldik”

Daha sonra İl Başkanı Hüseyin Manav’ın konuşmasından ardından kürsüye AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç çıktı. Tunç yaptığı konuşmada meydanı dolduran Bartınlılara teşekkür ederek şöyle seslendi:  “Bugün biz burada yeni Türkiye için bir araya geldik. 16 Nisan Türkiye için, milletimiz için çok önemli bir tarih. 45 gün kaldı. Bu 45 gün içinde anayasa değişikliği ile ilgili olarak vatandaşlarımıza anlatılmadık izah edilmedik hiçbir şey bırakmayacağız. 16 Nisanda milletimiz sandık başına giderek yeni bir anayasa için ‘Evet’ diyecek. Milletimiz 16 Nisan’da sandık başına giderek hükümetlerin bundan böyle arka kapılar ardından değil doğrudan millet tarafından sandıkta belirlenmesine ‘Evet’ diyecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne var mıyız? Bir daha 15 Temmuzlar yaşanmasın diye ‘Evet’ diyor muyuz? Bir daha 27 Mayıs’lar yaşanmasın diye ‘Evet’ diyor muyuz? Bir daha bu güzel ülke 12 Eylül gibi darbelerle karşılaşmasın diye ‘Evet’ demeye var mısınız?

 

“Bartın’dan güçlü bir ‘Evet’ diyeceğiz”

İnşallah 16 Nisan’da Bartın’dan güçlü bir ‘Evet’ diyeceğiz. Anayasa değişikliklerini, muhalefet partileri CHP ve HDP konuyu çarpıtarak anlatmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki, diktatörlük gelecekmiş, tek adam yönetimi olacakmış. Siz onlara inanıyor musunuz? İnanmıyorsunuz. 16 Nisan’da milletimiz şuna karar verecek değerli hemşehrilerim. Eskiden seçimlerde bir sandık kuruluyordu, vatandaşın eline bir zarf veriliyordu. Millet o zarfı sandığın içine atıyordu ülkeyi yönetecek milletvekillerini seçmek için. Ama başbakan belli değil. Milletvekilleri arasından hükümet kuruluyordu. Ya da kurulamıyordu. Kurulsa bile 1.5 yıllığına kuruluyordu. Ama biz 16 Nisan’dan sonra şunu söylüyoruz; bundan sonra milletimizin eline iki tane zarf vereceğiz. Bunlardan biri doğrudan milletvekillerini hükümetini seçecek. İkinci zarf ile de Cumhurbaşkanına karar verecek. Böylece milletimiz dolaylı yoldan ülkeyi yönetecek olan kişiyi değil, doğrudan kendisi belirleyecek. Milletin kendisini yönetecek kişiyi doğrudan sandıkta belirlemesinin adı Cumhuriyettir.

 

“Meclis daha güçlü olacak”

Rejim değişikliği diyorlar… Yapılacak değişiklik Cumhuriyetimizi daha da güçlendirecek. Halkın doğrudan sandıkta kendi yöneticisine 5 yıllığına yetki verecek. Eğer yönetimini beğenir ise bir 5 yıllığına daha görev verecek. İki dönemden daha fazla olamayacak. Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştirmeye, güçlü icraata, güçlü gelişmeye var mıyız?

Bir taraftan millet olarak parlamentoyu, Meclis’i belirleyeceğiz. Doğrudan belirleyeceğimiz Yasama Yürütme’yi denetleyecek. Soruşturma yapabilecek. Yargı milletin elinde olacak. Yargı’nın daha bağımsız olmasına 16 Nisan’da ‘Evet’ diyor muyuz? Yargının tekrar benzer yapılanmalara müsaade etmemesine 16 Nisan’da ‘Evet’ diyor muyuz? Bakın sayın hemşehrilerim; ben 26. Dönem Milletvekiliyim. Peki, hükümet kaçıncı hükümet 65. 1.5 yılda bir hükümet değişiyor. Bu ne demek? İcraatların durması demek. Tek başına iktidarlar dönemi, Menderes dönemi, rahmetli Özal dönemi, AK Parti’nin 15 yıllık dönemi… Çıkardığımızda geriye kalanlar hep kayıp yıllar olarak tarihe geçti. Parlamenter sistemde Meclis yine var. Millet diyor ki, ‘Parlamenter sistemden vazgeçilirse Meclis ortadan kalkacak’. Hayır, Meclis daha güçlü olacak. Denetim görevini yapacak. Kanunları yürütme değil, hükümet değil Meclis yapacak. Yanlış anlatıyorlar. Ama bunların hepsini halkımıza, ülkemizin en ücra köşelerine kadar giderek anlatacağız.

 

“Milletimiz kendisi karar versin”

Peki, 1.5 yılda bir hükümet değiştiği zaman ne oluyor? Geçmişi hatırlayayım. Bir Kültür Merkezi temeli atmışlardı. 90’lı yıllar boyunca tamamlayabildiler mi? Hayır. Ne oldu? AK Parti geldi tamamladı. Bir yüzme havuzu temeli atmışlardı. Temel hala orada duruyor. İşte o koalisyon dönemleri… Hükümetler 1.5 yılda bir dağıldığı için yatırım programına alınması, ihalesinin yapılması, inşaatının tamamlanması… O zamana kadar hükümetin görevi bitiyor.

 

İşte bu yüzden diyoruz ki, 16 Nisan’da saat 17.00’de sandıklar kapandıktan sonra, saat 19.00’da sonuçlar belli olduktan sonra ülkeyi 5 yıllığına kimin yöneteceğine milletimiz kendisi karar versin. Buna ‘Evet’ diyor muyuz?

 

“3.8 milyarlık kamu yatırımını Bartın’a kazandırdık”

Bartın’da AK Parti’nin çok önemli yatırımları oldu. Sayın Başbakanımıza ve Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan bir kez daha teşekkürlerimizi iletiyoruz. 3.8 milyarlık kamu yatırımlarını Bartın’a kazandırdık. Üç tane baraj inşaatımız tamamlanmak üzere, Kurucaşile yolunda 5 tünel, 2 viyadük, 10 köprü… Dağları delerek Kurucaşile yolunu açmaya var mıyız? Bartın-Kozcağız arasını bölünmüş yol yapıyoruz. Projesi tamamlandı. Adeta Bartın’ın bir bahçesi gibi olacak Kozcağız. Kozcağız-Kumluca yolunu yıllardır konuşuldu, kim yaptı bu yolu. AK Parti yaptı ve tamamlamaya devam ediyoruz. Hasankadı-Yenice-Karabük yolunun projelerini tamamlamak üzereyiz. Ardından yapım ihalelerini gerçekleştireceğiz. Bartın’ı Amasra ile birleştirdik. Amasra Tüneli kimin aklına gelirdi? O 1.5 yıl süren hükümetler döneminde Bolu Dağı Tüneli, 3.5 km yıllarca sürmüş ama tamamlanamamıştı. Sadece Bartın’da 22 km tünel yapan bir iktidarı, AK Parti iktidarını yaşadık. Şimdi siyasi istikrarın ülkede kalıcı hale gelmesini istiyor muyuz? Güçlü Türkiye için, Bartın Cumhuriyet Meydanı’ndan Türkiye’yi güçlendirmek için Bartın’ın tamamı, yüksek bir sesle. ‘Kararımız net Evet’ diyor muyuz?

 

Ulus, Amasra, Kozcağız… Bütün ilçelerimizde ve beldelerimizdeki yatırımlarımızın hız kesmeden devamını istiyor muyuz?

Geçen hafta Saylın Başbakanımız canlı bağlantı ile Bartın’a bağlanmıştı. Bartın Irmağı bizim Türkiye’mizde tek. Denizden karaya kadar 14 km teknelerin yüzebildiği tek ırmak. Şimdi bu ırmağımızı atık sulardan kurtarıyoruz. Açılışını yaptık. DSİ’nin 400 milyon liralık ıslah projesinin proje çalışmalarını tamamladık. İnşallah yakın zamanda yapım ihalesini gerçekleştirerek Bartın Irmağını Türkiye’de örnek bir proje olarak halkımıza sunacağız inşallah. İşte şurada gördüğünüz şu bina Bartın Adalet Sarayı. İlçeden kalma. Eskiden hükümet binası da şu arkadaki Defterdarlık binasıydı hatırlayın. Hükümet Binası, SGK Binası, Kültür Merkezi, Gençlik Merkezi… Ne kadar kamu hizmet binası varsa hepsini yaptık. Şimdi sıra Adalet Sarayımıza geldi. 22 trilyonluk bu yatırımı Bartın’a kazandırıyoruz. Şimdi Bartın’a 400 yataklı tek kişilik odaları olan modern bir hastane kazandırıyoruz. Proje çalışmalarını tamamladık. Yapım ihalesini gerçekleştiriyoruz. Bartın’ımıza hayırlı uğurlu olsun.

 

“Türkiye’yiz, tek milletiz”

16 Nisan’a kadar 45 gün boyunca inşallah hep beraber kapı kapı gezeceğiz ve anayasa değişikliğinin 18 maddesinin önemini anlatacağız. Biz bir olduk, birlik olduk. Ayrılmayız biz. Bir vatanda harman olduk, kardeş olduk biz. 80 milyon tek bir yürek Türkiye’yiz biz. Dirilişe ‘Evet’, yükselişe ‘Evet’, vatan için ‘Evet’, Millet için ‘Evet’, milyonlarca ‘Evet’. Sevdamız için baş koymuşuz biz. Hep birlikte Türkiyeyiz, tek milletiz biz. Gücümüz millet, kararımız ‘Evet’. Daima millet, kararımız ‘Evet’. Büyük bir millet, güçlü bir devlet. Son güne kadar biz varız elbet. Haydi büyük millet, haydi tam gayret. Gelecek nesiller için Türkiye’yiz, tek milletiz biz.  Gücümüz millet, kararımız ‘Evet’. Daima millet, kararımız ‘Evet’. Büyük bir millet, güçlü bir devlet. Son güne kadar biz varız elbet. Haydi büyük millet, haydi tam gayret. Gelecek nesiller için tabiî ki ‘Evet’. Tek millet tek vatan için toprağında yatan için tüm ecdadın vatan için tabiî ki evet. Tarafsız bir yargın için her görüşe saygı için tarihinin hakkı için tabiki evet. Göklerden gelen bir karar vardır yüce milletin bekası için sanma başka bir kurtuluş vardır tam özgürlük için tabiî ki evet.   15 Temmuz sonrası şu Cumhuriyet Meydanı’nda sizlerle beraber 30 gün boyunca demokrasi nöbetleri yaptık. Şimdi 15 Temmuzun bir daha bu ülkede yaşanmaması için çocuklarımızın daha güvenli daha iyi bir gelecekte yaşaması için ne diyoruz evet diyoruz.”dedi.

 

Şahin, Anayasa maddelerini anlattı

 

Milletvekili Tunç’un konuşmasının ardından ise eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin kürsüye gelerek konuşmasını gerçekleştirdi. Şahin konuşmasında şunları söyledi: “15 Temmuz darbe girişiminden sonra burada bir ay demokrasi nöbeti tutmuştunuz. Bende bir akşam sizlerle birlikte olmuştum. Heyecanınızı, demokrasiye, kendi iradenize, bu ülkeye sahip olma konusunda gösterdiğiniz bu vakur duruşa tanık olmuştum. Yeniden sizlerle birlikteyim. Sevgili Bartınlı kardeşlerim Türkiye bir referandum sürecine girdi. Herkes, her siyasi parti referandum süreci içerisinde meydanlara gelecek, kapalı salonlarda değişik etkinliklerle referandumla ilgili düşüncelerini paylaşacak. Çünkü Türkiye demokratik bir ülkedir. Her görüşün özgürce ifade edilebildiği bir ülkedir. Bize demokrasi dersi vermeye çalışanlar, bize özgürlük dersi vermeye çalışanlar dün yine Avrupa’da Almanya’da sınıfta kaldılar. 3 milyondan fazla vatandaşımız Almanya’da yaşıyor. Bunlardan bir milyondan fazlası seçmen. Daha önceki seçimlerde de oy kullandıkları gibi referandumda da oy kullanacaklar. Tabi ki Türkiye’den siyasiler gidecek Almanya’ya. Orada oy kullanacak vatandaşlarımızla toplantılar yapacaklar ama dün Federal Almanya Hükümeti, Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’ın izni alınmış toplantısını iptal edip yaptırmadı. Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi’de Almanya’daydı. O da Almanya’nın bir başka kentinde yine aynı amaçla bir kapalı salon toplantısı yapacaktı. İzinler alındı, salon tutuldu ve davetiyeler gönderildi ama son dakikada alman yetkililer onu da iptal ettiler. Almanya’nın Ankara’da ki dış elçisini çağırarak protesto ettik. Bunlar belki yapılması gereken işlerdir ama asıl yapılması gereken iş buradan Almanya’da yaşayan vatandaşlarımıza kardeşlerimize sesleniyorum. Almanya’nın bu çirkin tavrına karşı siz sandıkta gerekli cevabı vereceksiniz. Türkiye’yi bir adım daha ileriye taşıyacak olan bu anayasa değişikliğine sandıkta evet diyerek onlara en güzel cevabı vereceksiniz. İnanıyorum ki sizlerde gereğini yapacaksınız.

 Bu anayasa değişikliği sanki Türkiye’yi uçurumun kenarına getirecekmiş gibi özellikle ana muhalefet partisi liderleri tutarsız eyyamlarla karşı çıkıyorlar. Sevgili Bartınlı kardeşlerim bu anayasa değişikliği ne getiriyor? Size ne getirecek? Sandığa gittiğinizde neye niçin karar vereceksiniz?

 

“Ben de bir işçi emeklisinin oğluyum”

Bu anayasa değişikliği 1’inci maddesi ile seçme hakkında sahip olan aynı zamanda seçilme hakkına da sahip olsun diyor. 18 yaşını bitiren herkes bu ülkede seçme hakkına sahip. Aynı zamanda bu insanlar seçilme hakkına da sahip olsunlar. Özellikle Avrupa’da seçilme yaşı 18’i bitirince. Orada ki gençler bu hakka sahipse benim ülkemdeki gençler neden sahip olmasın. Kılıçdaroğlu kendi çocuklarını milletvekili yapacaklarda onun için bunu istiyorlar diyor. Bunlar işçi çocuklarını milletvekili adayı yapmazlar, memur çocuklarını, çiftçi çocuklarını milletvekili adayı yapmazlar diyor. Huzurunuzda sizlere hitap eden bu kardeşiniz Karabük’ün Ovacıklı ilçesi Ekinci Köyü’nden işçi emeklisi Abdullah Şahin’in oğludur. Ben bir işçi emeklisinin oğluyum. Bugün buraya gelerek sizlere hitap etmeyi çok arzu eden ama uçağı hava muhalefeti nedeniyle iniş yapamayan Başbakanımız, Genel Başkanımız Binali Yıldırım Erzincan’ın Refahiye ilçesinin Kayı Köyü’nden Topal Dursun’un, bir çiftçinin oğludur. Ve kaldı ki bizim bir tüzüğümüz var. Partide milletvekili olanların yakınları milletvekili gösterilemez. Sayın Kılıçdaroğlu senin partinin tüzüğünde var mı böyle bir şey? Bizde, bizim partimizde görevli olanların ikinci dereceye kadar yakınları milletvekili adayı olmazlar.  Dolayısıyla biz AK Parti olarak gençlerimize güveniyoruz. İstanbul’u feth eden Fatih Sultan Mehmet 21 yaşındaydı. Biz gençlerimize güveniyoruz onun için seçme hakkı olduğu gibi seçilme hakkı da olsun diyoruz. Vatandaşlarımız özgür, biz bunu doğru buluyoruz diyorsanız evet ama gençlerimize bu hak verilemez diyorsanız hayır diyeceksiniz. Bu kadar basit.

 

“Yargı tarafsız olsun diyoruz”

Başka ne değişikliği yapıyoruz yargı bağımsızdır diyor anayasa. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Aynı zamanda yargı tarafsızda olsun diyoruz. Hem bağımsız hem tarafsız olsun. Siz değerli kardeşlerimiz yargının bağımsız olması gibi tarafsız olmasını da uygun görüyorsanız evet diyeceksiniz. Yargı bağımsız olsun ama tarafsız olmasın diyorsanız, biz yargının tarafsız olmasını istemiyoruz diyorsanız gidersiniz hayır verirsiniz. Eğer bu anayasa değişikliği referandumda kabul olursa artık ülkemizde sık sık seçim olmayacak. Sık sık sandığa gitmeyeceksiniz. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimi ile hükümet seçimi aynı gün yapılacak. İki yıl içinde dört defa sandığa gittik. Adeta millet seçimkolik oldu. Anayasa değişikliği tüm bunları ortadan kaldırıyor. Bunu tasvip etmeyenler, Türkiye’de sık sık seçim olsun diyenler olabilir. Onlar giderler hayır derler ama artık Türkiye’de sık sık seçim olmasın ve dolayısıyla Türkiye’de istikrar sürekli hale gelsin diye düşünenler giderler evet oyu verirler.

 

Yönetimde çift başlılık var”

Yönetimde çift başlılık var. Mevcut yönetim modelini bir arabaya benzetiyorum ama eski bir arabaya. Gaza ne kadar basarsanız basın saatte 90 kilometreden daha fazla hız yapamayan bir araba. Dört vitesi var. Şoför mahallinde iki tane koltuk iki tane direksiyon var. Biri bir tarafından diğeri bir tarafından tutmuş 90 kilometreden fazla hız yapamıyor. Yokuşlarda kalkarken yarım metre geriye kayıyor. Biz diyoruz ki bu maddeyi değiştirilelim. Saatte 220 km hız yapacak bir modele geçelim. Otomatik vitese sahip olan bir modele geçelim diyoruz. İşte bizim getirdiğimiz cumhurbaşkanlığı hükümet modeli saatte 220 km hız yapacak, 5 vitese sahip, şoför koltuğunda tek şoförün oturduğu bir modeldir. Sayın Kılıçdaroğlu bu anayasa değişikliği ile getirilmek istenen model Irak modeline benziyor, Türkiye’yi Irak modeline benzetmek istiyorlar diyor. Sayın Kılıçdaroğlu neden Irak ve Suriye’ye bakıyor. Batıya baksana. Amerika’yı neden örnek vermiyorsun. Bu modelle Amerika dünyanın en hızla kalkınmış ekonomik ve sosyal olarak en önde gelen ülkesi. Bizde eski modeli revize edip bir an önce hızlanmak ve Türkiye’nin şu ana kadar çözülemeyen sorunlarını çözmek istiyoruz. Bu modeli uygun gören arkadaşlarımız evet der. Hayır biz 90 km hıza razıyız diyorsanız o zaman da hayır dersiniz. Ben inanıyorum ki Bartın’da ki kardeşlerimiz Türkiye’nin daha da hızlanmasını istiyor. Dünyada denenmiş, başarılar getirmiş bu modelin gelmesini istiyorsunuz. Çünkü bu model Türkiye’ye istikrar getirecek ve Türkiye’yi daha hızlı kalkındıracaktır. Bu sistem ve bu sistemin getirdiği anayasa değişikliği sıkı yönetim gibi olağanüstü hali anayasadan çıkarıyor. Bu anayasa değişikliği sizin tarafınızdan tasvip edildiğinde artık anayasamızda sıkı yönetim diye bir olağanüstü hal yönetimi olmayacak. Buna katılmayan olabilir. Onlar gider hayır derler. Ama sıkıyönetim gibi bir model artık çağdaş ülkelerde olmaz. Bu kaldırılmalıdır anayasamızda kalmasın diye düşünenler giderler analarının ak sütü gibi evet derler. Modelimiz bu.

 

“Cumhurbaşkanı adayını siyasi partiler gösteriyor”

Cumhurbaşkanı adayını siyasi partiler gösteriyor. Şimdi bu anayasa değişikliği sizin de cumhurbaşkanı adayı göstermenizin yolunu açıyor. Halkımız da 100 bin imzayla cumhurbaşkanlığı seçimi geldiğinde cumhurbaşkanı adayı gösterebilecek. İlk defa Türkiye’ye böyle bir düzenleme geliyor. Bu anayasa değişikliğinde vatandaşlarımıza böylesine bir demokratik hak veriliyor. Buna karşı çıkanlar olabilir. “Ben niye Cumhurbaşkanı adayı gösterecekmişim. Ben buna katılmıyorum” diyenler olabilir. Ona da saygı duyuyoruz. Onlar da giderler hayır oyunu verirler. “Bu anayasa değişikliği Türkiye için çok kötü sonuçlar doğuracaktır. Cumhuriyetin köküne kibrit suyu dökecektir” gibi değerlendirmelere asla itibar etmeyin.

 

“Darbelerin bu ülkede bıraktığı tortuları temizliyoruz”

Her darbeden sonra bu ülkede sivil hayat daha da gerilemiştir. Askerler Anayasa Mahkemesinde görev almıştır. YÖK’te askerler var. Biz daha önce yaptığımız anayasa değişikliğiyle YÖK’teki asker kökenli üyeleri çıkardık. Bu değişiklikle Anayasa Mahkemesinde görev verilmiş asker 2 tane üye de çıkıyor. Dolayısıyla bu anayasa değişikliği sivilleşme alanında önemli bir adım daha atıyor. Darbelerin bu ülkede bıraktığı tortuları temizliyoruz. Buna katılanlar evet diyebilirler. Ama bu darbelerin tortularından rahatsız olmayan Anayasa Mahkemesindeki asker kökenli üyelerin orada olmasından rahatsız olmayanlar da hayır derler. Ama ben inanıyorum ki bizim halkımız daha çok demokrasiden yana. Daha çok sivilleşmeden yana. İşte bu anayasa değişikliği bunun yolunu açıyor.

 

 

“Bu ülkede denetlenmeyen hiçbir kurum kalmayacak”

 

Devlet Denetleme Kurulu diye bir kurul var. Kamu kurum ve kuruluşlarının denetlemesini yapıyor. Bu anayasa değişikliği Genelkurmay Başkanlığının da denetlenmesini Devlet Denetleme Kuruluna görev olarak veriyor. Bu ülkede denetlenmeyen hiçbir kurum kalmayacak. Türkiye’nin daha çok sivilleşmesinin ve askerin sadece ülkenin savunmasıyla ilgili görev yapmasını diğer alanların sivillere bırakılmasını arzu ediyoruz. Bunun için böyle bir değişikliği milletin önüne getirdik. Hiç endişe etmeyin. Bu değişiklik ülkemizin önünü daha da açacaktır.  

 

“CHP’liler sizin Cumhurbaşkanı adayınız olmayacak mı?”

“Bu model gelirse diktatör seçmiş olacağız” diyorlar. Bunu söylerken de Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanımızı kast ediyorlar. Onun bu değişiklik sonucunda diktatör olacağını ifade ediyorlar. Diktatörler ömür boyu iktidarda olurlar. 5 yıllık bir süre için seçiliyor. Tekrar aday olursa bir 5 yıl daha. Ondan sonra seçilmesi mümkün değil ki. Bunu ısrarla söyleyenlere bir sorum var. Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu’na bir sorum var. bu anayasa değişikliği referandumda milletimiz tarafından kabul edildiğinde, yürürlüğe  girdiğinde 3 Kasım 2019 geldiğinde CHP’liler sizin cumhurbaşkanı adayınız olmayacak mı? Siz cumhurbaşkanı adayı göstermeyecek misiniz? Sayın Kılıçdaroğlu siz CHP Genel Başkanı olarak cumhurbaşkanı adayı oldunuz. Cumhurbaşkanı adayı olarak Bartınlılardan oy istediniz. Size Bartınlı bir kardeşim “Diktatör olmak için mi benden oy istiyorsun?” diye sorarsa ona ne cevap vereceksin?”dedi.

 

 

Başbakan Yıldırım Bartın’a seslendi, “Bizim işimiz bitmez. Ne diyoruz durmak yok”

Yapılan konuşmalardan sonra ise Başbakan Binali Yıldırım Sinop’tan telekonferans yöntemiyle Bartın halkına seslendi. Başbakan Yıldırım karşılıklı görüntü ile seslendiği Bartın halkına yapılan yatırımları anlatarak şöyle seslendi: “ Bugün hava muhalefeti dolayısıyla Saltukova Havaalanına inemedik. Direk Sinop’a geldik. Hava muhalefeti geçerde bizim müzmin muhalefetin derdi bir türlü bitmez. Bartın’ın güzel insanları sizleri kalpten selamlıyorum. Bartın bugün bir ayrı güzel. Bugün kabına sığmıyor. Keşke şuanda sizinle birlikte olsaydım. Başta siz Bartınlılar olmak üzere bütün ülkemiz, vatanımız, milletimiz için hayatını seve seve veren Bartınlı şehitler ve bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum. Amasra ile Bartın arasında Amasra tünelini yaptık. 30 dakika süren yol şimdi 10-15 dakikayı bulmuyor. Yine Bartın-Kurucaşile arasında Çakraz tünelini de bitirdik. Onu da hizmete açtık. Tünelden memnun musunuz?

Bizim işimiz bitmez. Biz ne diyoruz durmak yok, yola devam. İnşallah bu yolun devamını da tamamlayacağız.  Bartın’ın bu güzelliklerini tüm dünyaya açacağız. Bartın’da ulaşım sorunu olmayacak. Bartın’ı Zonguldak’a ve Ankara’ya bağladık. Ama bunun için sizin daha güçlü desteğinize ihtiyacımız var.

 

“Bartın her seçimde oyunu 10 puan artırdı”

Bugüne kadar hep Bartın olarak bize güç ve destek verdi. Bunun için müteşekkiriz. Şimdi bir kez daha bize destek vermeye hazır mısınız? 16 Nisan halkoylamasında evet demeye var mısınız? Bartın 2002’de yüzde 28’le başladı 2015’te yüzde 53’e kadar çıktı. Her seçimde oyunu 10 puan artırdı. Sevgili gençler, hanım kardeşlerim Türkiye’nin aydınlık yarınları için hazır mısınız? 16 Nisan’da Türkiye’nin geleceği için gençlerimiz için yarınlarımız için var mısınız? Bartın tamam. Bartın işi bitirmiş. Bartın büyük Türkiye, güçlü Türkiye, aydınlık yarınlara karar vermiş. Allah sizden razı olsun.

 

“Sakarya -Bartın Limanını birbirine bağlayacak demiryolu yapımına başladık”

AK Parti iktidarı olarak Bartın’a çok önemli hizmetler yaptık. Zonguldak-Amasra- Kurucaşile-Cide yolu, Bartın Arıtma Tesisini yaptık. Bartın-Arıt-Aydınlar yolunun yapımına devam ediyoruz. Bu yolu da kısa sürede tamamlayacağız. Bütün bu hizmetler devam etsin. Bartın büyüsün, Türkiye büyüsün diyoruz. Her şeyin en iyisine layıksınız. Birlikte çalışacağız. Ülkemizi daha da büyüteceğiz. Şehirlerimizi, Bartın’ımızı daha da güzelleştireceğiz. Sakarya-Karasu-Ereğli-Bartın Limanını birbirine bağlayacak demiryolu yapımına başladık. Hayırlı uğurlu olsun. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Çaysuma-Perşembe-Kozcağız yolunu tamamladık. Amasra bağlantı yolunu ve Amasra tünelini de tamamladık. Çaycuma-Bartın arasını bölünmüş yol olarak bitirdik, hizmete aldık. Bartın-Amasra-Çakraz arasını bölünmüş yol yaptık ve hizmete açtık.

 

Başbakan müjde verdi, “Bartın-Safranbolu arasındaki yolu bölünmüş yol haline getireceğiz”

Şimdi sıkı durun size yeni bir müjdem var. Bartın-Safranbolu arasındaki yolu da bölünmüş yol haline getireceğiz. Hayırlı uğurlu olsun. 14 yıldır gece-gündüz demeden sizin, ülkemiz, milletimiz için çalıştık, çabaladık. Eserler yaptık, hizmetler yaptık. Siz bize evet dediniz. Yetki verdiniz. Emaneti teslim ettiniz. Bizde sorumluluğumuzun gereğini hakkıyla yerine getirmek için çalıştık. Yapın dediniz yaptık. Yapma dediniz dediğiniz yerde durduk. Bizim istikametimizi ancak ve ancak millet belirler. Milletin kararı  her şeyin üzerindedir. Ülkemiz için geleceğimiz için çocuklarımız için yeni bir eseri de hep birlikte inşa edeceğiz. Büyük bir dönüşümü sizinle gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin daha hızlı büyümesi için, huzuru için, terörün yok olması için, halkımızın refahı için hep birlikte Türkiye’nin yeni hükümet sistemini 16 Nisan’da vereceğiniz evetlerle birlikte gerçekleştireceğiz.

 

“Bu yapılacak halkoylaması sadece bir hükümet sistemi değişikliğidir”

Bu yapılacak halkoylaması sadece ve sadece bir hükümet sistemi değişikliğidir. Ama ana muhalefet partisinin iki lafının biri “Rejim değişiyor, ülke elden gidiyor.” AK parti iktidarında 15 yılda 2 tane halkoylaması yaptık. Bunların ikisinde de “Rejim elden gidiyor, Türkiye bölünüyor” dediler Allah’a şükür hiçbir şey olmadı. Onların söyledikleri yanlarına kar kaldı. Türkiye’yi bölmek hiçbir gücün haddi değildir. Buna da imkan yoktur. Biz 79 milyon vatan evladı biriz, beraberiz, biz birlikte Türkiye’yiz. Cumhuriyete el uzatan dil bizi görür. Rejim meselesi 1923’te bitmiştir. Türkiye rejimini seçmiş “cumhuriyet” demiştir. Siz bu Cumhuriyet Meydanında cumhuriyetin en kuvvetli savunucuları olduğunuzu bir kez daha gösteriyorsunuz.

27 Mayıs 1960 darbesi sizin seçtiğiniz hükümet alaşağı etti. Bir başbakan, 2 bakan dar ağacına gönderildi. Millete ait olan yetkiler gasp edildi. Yeni ihdas ettikleri anayasayla meclisin yetkilerini budadılar. CHP o günde değişime hayır dedi. Hayır demesi gerekirken maalesef darbenin getirdiği kısıtlamalara 1960 ihtilalinde evet dedi. Onlar aynı yerinde duruyor. Rejim değişmiyor. Milletin yetkileri millete geri veriliyor. Bu değişiklikle birlikte hem meclis hem de hükümet çok daha güçleniyor. Bu ana muhalefet partisi bu CHP merhum Menderes’e ne dedi? “Tek adam, diktatör” dedi. Merhum Özal’a ne dediler? “Tek adam, diktatör” dediler. Şimdi ne diyorlar? Kurucu Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da aynı sözü söylüyorlar. Dün aynı dili kullandılar, bugün de aynı dili kullanıyorlar. Yarın da aynı iftirayı atmak ve aynı suçlamaları yapmak için şimdiden hazırlanıyorlar.

 

“Bu CHP değişmez”

Bu CHP değişmez. Dünya değişse bunlar bir milim yerinden oynamazlar. Çünkü CHP değişimi sevmez. Sistemi niye istemiyorlar biliyor musunuz? Bu değişikliği neden istemiyorlar? Bu değişiklikle birlikte CHP’nin çalışması gerecek. Yorulması gerekecek. İktidar olması için gayret göstermesi gerecek. Artık darbelerden vesayetlerden kumpaslardan medet umamayacak. Çünkü iktidarı sandıkta siz belirleyeceksiniz. Yani vekillerin iktidarından asılların iktidarına halkın iktidarına giden bir yolu 16 Nisan’da inşallah siz açıyorsunuz. İki tane sandık kurulacak. Birisi cumhurbaşkanını ve ülkeyi yönetecek hükümeti seçecek diğer sandıktan da vekiller seçilecek. Böylece bütün yetkiyi veren sizsiniz. Tek adam dediğiniz sizin oylarınızla seçtiğiniz ve ülkeyi 5 yıl içinde iki sandık arasında yönetecek insandır. Beğenirsiniz yeniden seçeceksiniz. Beğenmezseniz değiştireceksiniz istediğinizi seçeceksiniz. Bu mudur tek adamlık? Bu mudur diktatörlük? Halkın yetki verdiği, seçtiği insana diktatör demek ne demek oluyor?

 

“16 Nisan çok önemli”

Bu kadar vatandaşın gözüne baka baka yalan söylemenin bir anlamı var mı? Diyorlar ki “bu sistemle birlikte Türkiye bölünür. Türkiye’de kamplaşma olur.” Hiç alakası yok. Hiçbir şekilde doğru değil. Amerika kurulduğu günden beri 228 yıl geçti. 228 yılda Amerika’da sadece 45 başkan geldi. 4 senede bir başkan seçiliyor. 228 senede 45 başkan. Türkiye 1923’te kuruldu. Üzerinden 94 yıl geçti. 94 yıl içerisinde tam 65 tane hükümet kuruldu. Yani bir hükümet en fazla 17 ay görevde kalmış. Bu da ortalama. 20 gün 25 gün görevde kalan hükümetler var. Böyle zayıf hükümetler nasıl hizmet olacak? Nasıl büyük eserler yapılacak? Nasıl Çakraz tüneli yapılacak? Nasıl Kurucaşile-Bartın yolu yapılacak? Nasıl Bartın-Devre-Ankara yolu yapılacak? Nasıl Filyos Limanı yapılacak. Nasıl dünyanın en büyük eserleri hizmete sokulacak? IMF borcunu ödedik mi? AK Parti iktidarı olarak bir Türkiye’yi üç Türkiye’ye katladık mı? Evet. O halde AK Parti iktidarında var olan istikrarı, güveni artık kalıcı hale getirmek gerekiyor. Bunun içinde 16 Nisan çok önemli. Sıradan bir halk oylaması değil. Vakit kaybetmeye devam etmeyeceğiz. Bu sistem tüm sorunları geride bırakacak. İstikrarı kalıcı hale getireceğiz.

 

Gençlerimize güveniyoruz”

 Anayasa değişikliğinde gençlerimizi de ihmal etmedik. Gençlerimize güveniyoruz. 20 yaşında askere gönderdiğimiz ve güvenliğimizi teslim ettiğimiz gençlerimize seçilme hakkını veriyoruz. 18 yaşında milletvekili mi olur diye CHP yine karşı çıkıyor. Gençleri küçük görüyorlar. Biz gençlerimize güveniyoruz. O gençler 15 Temmuz’da en önde yer aldılar. Bu millet ve bayrak için göğüslerini siper ettiler. Gençlerimize siyasette söz sahibi olma yetkisi getiriyoruz. Ülkeye hizmet etme fırsatı getiriyoruz. CHP ve peşinden gelen hayır ekibi buna da karşı çıkıyor.

 

“Bartın’a dev eserler yaptık”

Bartın için dev eserler yaptık. Bartın’ı üniversiteyle buluşturduk. 2329 kapasiteye sahip 8 yurtla hizmet veriyoruz. Yeni yurt yapımına da başladık. Diş Sağlığı Hastanesini hizmete açtık. Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ni yeni bir blok yaparak büyüttük. Amasra’da hastane yapımı devam ediyor. Bartın’a yakışır 400 yataklı bir devlet hastanesi yapma kararı aldık. Hayırlı uğurlu olsun. Amasra Adalet Sarayını hizmete aldık. 14 yılda 66 km bölünmüş yol yaparak, Bartın’ın bölünmüş yolunu toplamda 73 Km’ye çıkarttık. Devam eden yatırımlarımız tamamlandığında Bartın bölgenin parlayan yıldızı olacak. Bartın için büyük önem sahip olan barajların inşaatları da tüm hızıyla devam ediyor. Barajla birlikte Bartın hem sel felaketinden korunacak hem de araziler suyla buluşacak. Bartın Arıtma Tesisinin açılışını gerçekleştirdik. Çiftçi kardeşlerimize 100 milyonun üzerinde destek sağladık. Bunlar 14 yılda Bartın’a yaptıklarımızdan sadece birkaç tanesi. Bartın Çayının ıslahı için de kolları sıvadık. Bunun projelerini de gerçekleştiriyoruz. İnşallah her zaman olduğu gibi halkımız doğru kararı verecek. Allah yolunuzu açık eylesin. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Sizinle orada olamadım ama kalbim sizinle beraber. Tüm sevgi ve muhabbetlerimi Sinop’tan size gönderiyorum. Allah sizlerden razı olsun. Size güzel günler dinliyorum. 16 Nisan ülkemiz için milletimizi için güzel günlere vesile olsun. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını sizlere selamı var. Sizlere iletiyorum. Bu sistem Erdoğan için diyorlar. Bu sistem Erdoğan için değil, her doğan için diyoruz.”dedi.

 

Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen miting daha sonra AK Parti Bartın İl Başkanı Hüseyin Manav ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’um meydanda bulunan kalabalığa karanfil dağıtmasıyla sona erdi.

 

 

Etiketler:
Okuyucu Yorumları

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan sitemiz sorumlu tutulamaz.

Facebook'da Bizi Takip Edin