Uzun yıllar merkez sağ çizgide siyaset yapan, 2014 yılı yerel seçimleri öncesi AK Parti’ye geçen ve önümüzdeki milletvekili seçiminde Bartın’da AK Parti’den aday adayı olan Mustafa Yelkenci’yle yaptığımız görüşmede gündemi değerlendirdik. Yaptığı açıklamada Mustafa Yelkenci “1950 Demokrat Parti ile başlayan Millet İradesini esas alan ve bugün Ak Parti ile devam eden büyük davaya katkıda bulunmak.” Dedi. Ayrıca Yelkenci “İlimizi ve insanlarımızı iyi tanıdığım için nasip olursa, listede yer aldığım takdirde 2002’de olduğu gibi önümüzdeki seçimlerde de tekrar 2-0 yapacağımıza inancım tamdır.”diyerek sözlerini tamamladı.
Ak Partiye neden ve ne zaman geçtiğiniz?
Hem ailem hem de ben Demokrat Parti Siyaset çizgisinden geliyoruz. Ne demek Demokrat parti siyaset çizgisi? Milli İradeyi esas alan ülkemizin demokratik ve ekonomik olarak daha çok güçlenmesi, kalkınması için çaba harcayan, milletin huzuru ve refahı, din, vicdan, fikir özgürlüğü için çalışan merkez sağ siyaset çizgisidir. Her türlü vesayet sistemine karşı “Yeter söz milletindir” diyerek 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti (DP), 1960’a kadar 10 yıllık iktidarı döneminde ülkemizi hem demokratik hem de ekonomik açıdan gelişmesinde çok büyük katkısı olmuştur. Ancak hepimizin bildiği gibi 1960 darbesiyle bu süreç kesintiye uğratılmış, DP kadrolarına türk siyasi hayatının ve milletimizin hala unutamadığı ağır bedeller ödetilmiştir. Darbeyle oluşturulan vesayet sistemiyle uzun yıllar ekonomik kalkınmanın ve demokratik gelişmenin önüne büyük engeller konulmuştur. Millet iradesini esas alan bu merkez sağ çizgisi 1960’dan sonra tekrar AP ile siyaset sahnesinde yerini almıştır. Ancak yine bu merkez sağ siyasi çizgi 1971 ve 1980 darbeciliğiyle engellenmiştir. 1980’den sonra bu süreç kısmen önce Anavatan Partisi (ANAP) sonra da Doğru yol Partisi (DYP) ile devam etse de kendi işlerindeki kısır çekişmeler nedeniyle başarılı olamamışlardır. 2002 yılında ise ilk çıkışında tam merkez sağ partisi gibi gözükmese de yine millet iradesini esas alan AK Parti iktidara gelmiştir. 2002’de iktidara gelen ve kendisini “Muhafazakar-Demokrat” olarak tanımlayan Ak Parti’nin icraatlarına ve güçlü söylemlerine bakıldığında bugün siyasi yelpazenin merkez sağını temsil etmektedir. Yani Demokrat Parti’nin kuruluşuyla milletin gönlünde yer eden ve hiç ölmeyen bir siyasi çizginin devamıdır. İcraatlarıyla kalkınmacı toplumun önüne hedefler koyabilen ve hedeflere ulaşabilmesi için gece gündüz çalışan kadrolara sahiptir. Her türlü vesayet sistemine karşı dik duran din, vicdan ve fikir özgürlüğüne önem veren bir partidir Ak Parti’dir. Kısacası 2014 yerel seçimler öncesi Ak Parti’ye katılırken, yabancılık çektiğimiz bir partiye değil, fikren ve ruhen her zaman savuna geldiğimiz fikirleri temsil ettiği için Ak Parti’ye geçtik. Ak Parti Teşkilat Başkanı Sayın Süleyman Soylu’nun ifade ettiği gibi biz aslında “Evimize geldik” tek amacımız 1950 Demokrat Parti ile başlayan Millet İradesini esas alan ve bugün Ak Parti ile devam eden büyük davaya katkıda bulunmak.
Neden Bartın’dan Adaysınız?
Bu soruya Bartınlıyım Bartın’dan aday oldum, diye basit anlamda cevap verebilirim. Ancak konu siyaset olunca bu cevap yeterli olmaz. Tabiî ki bende kendi içimde bu soruyu sordum, cevabını verdim ve Bartın’dan Aday Adayı oldum. Öncelikle gerek işadamı gerekse siyasi kimliğimiz Bartın’daki bütün hemşehrilerimiz tarafından bilinen bir yönümüzdür. Yani hem ticari faaliyetlerimiz nedeniyle hem de siyasi çalışmalarımızla her zaman Bartınlı hemşehrilerimizle iç içe olduk. Dolayısıyla Bartın’ın sorunlarını biliyorum, hemşehrilerimi tanıyorum ve taleplerini biliyorum. Bir seçim başarısında en önemli nokta o seçim bölgesini ve insanlarını tanımaktır. Bu nedenle benim Bartın’dan Aday Adayı olmam sadece Bartınlı olmaktan değil, yukarıda yaptığım değerlendirme sonucudur. İlimizi ve insanlarımızı iyi tanıdığım için nasip olursa, listede yer aldığım takdirde 2002’de olduğu gibi önümüzdeki seçimlerde de tekrar 2-0 yapacağımıza inancım tamdır.
hayırlısı olsun