Bartın Kültür Merkezi Konferans Salonunda, 12 Mart 1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen Şanlı İstiklal Marşımızın 94’üncü yıl dönümü ve Milli Şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy’u anma günü dolayısıyla bir tören düzenlendi.
Törene Bartın Valisi Seyfettin Azizoğlu, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Cumhuriyet Başsavcısı Seyfullah Öselmiş, Bartın Garnizon Komutanı Deniz Kıdemli Albay Mehmet Erdemir, Bartın Belediye Başkan Vekili Hasan Arınan, , İl Emniyet Müdürü İsa Aydoğdu, İl Genel Meclis Başkanı Kenan Dursun, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kayış, Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir, İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Abdulsetter Bayram, Gençlik Hizmetleri ve Spor il Müdürü Ali Özdemir, Saadet Partisi Bartın İl başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, Kurum Müdürleri, öğrenci velileri ve öğrenciler katıldı.
Düzenlenen tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Milli şairimiz, Mehmet Akif Ersoy’un hayatı ve düşüncelerinin anlatıldığı Turgut Işık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Kezban Sağdıç’ın yaptığı günün anlam ve önemini belirten konuşma ile devam etti.
Tarih Öğretmeni Kezban Sağdıç konuşmasında, “12 Mart 1921 tarihi bizleri biz yapan , Bizleri bütünleştiren, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan çok özel ve çok kıymetli günlerden biridir. Bir millet ne için savaşır? Ne uğruna savaşır? Ne için gözünü kırpmadan canını verebilecek kahramanlığı yüreğinde bulabilir? İnsan geleceğine adından , doğruluğundan ziyade ne bırakabilir? İnsan geleceğine bugün canını vermek pahasına neyi, niçin emanet eder? Şüphesiz bu sorulara verilebilecek en değerli, en mühim cevap vatandır. Anadolu, özgürlük için canlarını hiçe sayanların, düşmanın topuna, güllesine yumruğuyla karşı koyanların yurdudur. Anadolu, elleri nasırlaşmış, çehresi tunçlaşmış, "vatan vatan” diye erkeğinin yanında kundaktaki çocuğuyla cepheden cepheye koşan anaların yurdudur. Anadolu " Türk gibi Kuvvetli" sözünü tarihe yazdıran Fatihlerin, Kanunilerin Mustafa Kemallerin yurdudur. Sonsuza kadar da öyle kalacaktır. İşte Mehmet Akif Ersoy vatan şairi, Anadolu'nun milli şairidir. Her milletin zor zamanlarında ortaya çıkan yüksek şahsiyet sahibi, yol gösteren insanlar vardır. Milletimizin yetiştirdiği bu değerlerden biri de Mehmet Akif’tir. Mehmet Akif en ümitsiz zamanlarda bile; yeniden özgür, çağdaş medeniyet seviyesini yakalamış bir millet olabilmek İçin çalışmaktan çekinmemiş, varını yoğunu bu vatan İçin harcamıştır. 1920’lerin başlarında, Türkiye; bir enkazın üstüne kurulmuş çiçeği burnunda bir devletti. Yorgun bir milletle, kara bir gök kubbe altında aydınlığa koşuyordu. Bin türlü umutsuzlukla kuşatılmış gönüller hakkını güçlü bir imanla anıyordu. İşte böyle bir zemheride yazmıştı Mehmet Akif; Anadolu'yu bir güneş gibi aydınlatan satırlarını. Tarihin şahitlerine. Tarihin duvarına sıralamıştı dizelerini, umutlarını. Her bedende cılızca çarpan kalplerin ritmini arttırmıştı. Bu satırlar zafere olan inana bir kat daha güçlendirmişti. Anadolu insanının direnme gücüne güç katmıştı. Mehmet Akif; Ordunun Duası'nı, Çanakkale Destanı'nı ve İstiklal Marşını yazarken bu manzumelerin her kelimesine bin bir duygu yüklemiş, yıllar sonra bizleri bile o gün yaşayanlar kadar etkilemiştir. Ölümün esaretten daha güzel bir şey olduğunu vurgularken, on yıllarca Filistin'de Çanakkale'de, Yemen'de, Galiçya ve Kafkas’ya da vatanı için kendini feda eden genç Mehmetçiklerle aynı yola baş koymuş, onlarla ağlamış, onlarla gülmüştür. Zafere inanmış, bu kutlu zaferin kazanılmasında canını, kanını tam bir teslimiyetle ortaya koyan Mehmetçiği, her sözünde, her yazısında yüceltmiş; onlar Bedir Şehitlerine, Uhut şehitlerine denk tutmuştur. Çoğu milletin milli marşı şarkı sözlerine benzer. Genellikle anlamı zayıf, tekerlemeleri hatırlatan, dile kolay gelen ve içeriği boş manzumelerdir. Bizim marşımız İse bir haykırışla başlar. İki asırdır savaşa savaşa çekilen ve sonunda dokuz asırlık anayurdunda var olma mücadelesi veren yüce Türk Milletinin yürekleri parçalayan haykırışıdır. Varlığımızın sonsuza kadar değişmeyecek sembolü olan istiklal marşı; Emperyalist Dünya devletlerine karşı bir meydan okumadır. Esarete isyandır. Başkaldırıdır. Bir ülke aşkı, özgürlük tutkusu ve mücadele ruhudur. Mustafa Kemal “Bu marş bizim inkılâbımızı anlatır, İstiklal Marşı'nda, istiklâl davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim bölümü de “Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl" mısralarıdır. İstiklâl Marşını sevmek, ülkemizi sevmektir. istiklal marşını coşkuyla söylemek, ülkemize , bağımsızlığımıza sahip çıkmaktır. Bağımsızlığımıza sahip çıkmak ise, onurumuza sahip çıkmaktır. Mehmet Akif ve bağımsızlık mücadelesinde canını feda etmiş butun kahramanlarımıza, bu duygularla çarpmaya devam eden küçük, büyük tüm yüreklere emanet ediyorum. Allah Mehmet Akif gibi yüce şahsiyetlerin eksikliğim hissettirmesin. Ruhu şad olsun”dedi.
Konuşmanın ardından katılımcılara Mehmet Akif Ersoy Belgeseli izletildi.
Akabinde İl Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen resim, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
İstiklal Marşını Ezbere Güzel Okuma yarışmasında birinci olan öğrenci ise İstiklal Marşı’nı ezbere okuyarak salonda duygu dolu anlar yaşattı.
Törende en son olarak ise Turgut Işık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırlayıp sunduğu İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Oratoryosu salonda coşkulu anlar yaşattı ve izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.